Biyoenerji Nedir ?

Biyoenerjinin kelime anlamı; doğal olan enerjidir. Bilim; insan organizmasının yalnızca moleküllerden ibaret fiziksel bir yapıya sahip olmadığını doğrulamaktadır. Tüm kâinatta olduğu gibi insan vücudu da, bir enerji alanına sahiptir.

Vücut içerisinde, devamlı bir titreşim ve düşük voltajlı elektromanyetik akim vardır. Bu elektromanyetik akim; fiziksel bedenle sinirli değildir. Böylece, bir bedenden diğerine akis yapılabilir. Bu elektromanyetik akim; yani Bioenerji akışı sadece insanla da sınırlı değildir.

Sağlıklı bir vücutta negatif bir enerji bulunmaz. Vücudun herhangi bir yerinde problem varsa; o bölge negatif enerji üretmeye baslar. Daha doğrusu; beyin ile o bölgenin iletişimi kopmuş demektir. Bu nedenle; bedenimizin tümünü ayakta tutan beyinin düşünce ve yapılandırma bölümü ile aradaki bayi kopartmamak gerekir.

Bizim bioenerji dediğimiz; Sanskrit dilinde kelime anlamı yasam gücü demek olan Prana, iyi sağlık durumunu muhafaza eden ve bedeni canlı ve diri tutan yaşamsal enerjidir.

 

Biyoenerji nasıl çalışır?

Vücudumuz en genel işlevi ile bir transformatör olarak çalışmaktadır. Farklı köklere yada frekanslara sahip hava, su, güneş isini, yiyecek, su gibi maddesel; duygu, düşünce gibi süptil kaynakları transformasyona uğratarak ihtiyacımız olan yasam enerjisine dönüştüren enerji merkezlerimizi çakra diye tanımlamaktayız.

Çakralar, ihtiyacımız olan yasam enerjisinin üretilmesinde, bizi kuşatan enerji okyanusu ile düzgün bir biçimde iletişimde kalmamızda birinci derecede etkilidirler. Vücuttaki hormon üretimini sağlayan endokrin bezlerini de yönetmekte olan Çakralar, ait oldukları bölgedeki organların görevlerini tam ve sağlıklı yürütmelerinden sorumludurlar.

Vücudumuzdaki daha fizik bedene intikal etmeden önce enerji bedenlerinde ortaya çıkan bu negatif enerjiler önce aurayi zayıflatmakta, delmekte, yırtmakta daha sonrada vücudun enerji kapıları olarak adlandırdığımız merkezleri (çakralar) tıkayarak enerjinin düzgün dolaşımına engellemektedir.

Çakraların tıkanması yada düzensiz çalışması sonucu kontrol ettikleri bölgelerdeki bezler çalışmalarını yavaşlatmakta yada tamamen durdurmaktadırlar. Devamında da sistemin balansı bozulmakta denge kaybı süreci yaşanmaktadır. Bu süreci sağlığın bozulması takip etmekte, bölgede oluşan negatif enerjiler daha sonra o bölgede fiziksel, yada ruhsal sağlık problemleri olarak ortaya çıkmaktadır.

Bilimin Bioenerjiyi Kabulü

Japonlar; bu esrarengiz enerjiye KI, Çinliler CHI, Yunanlılar PREVMA, Polonyalılar MANA, İbraniler RUAH derler.

Bilim, Seçkin bilim adamları tarafından yönetilen bilimsel deneylere dayanarak, biyoenerjinin var ligini ve fiziksel bedenin iyi ve sağlıklı oluşuyla ilgisini anlaşılır şekilde ispatlar. 1982’de, Paris Üniversitesi Uygulamalı Fizik ve Teorik Optik Enstitüsünde, fizikçi Alain Aspect bilim tarihindeki muhtemelen en mükemmel keşfi yaptı. O ve ekibi, içinde yasadığımız dünyanın mekanize ve ayrılamaz olduğunu kanıtladı.

Başka bir deyişle, onu algıladığımız sekliyle uzay mevcut değildir. O sadece duyul arimizin bir illüzyonudur. Hepimiz tek bir dev enerji okyanusunun parçasıyız ve gerçekten hiçbir şey sizi başka herhangi bir şeyden ayırmaz. Gördüğünüz ayrılık sahip olduğunuz beş duyunun neden olduğu bir illüzyondur. Tüm ‘uzay’ enerji ile doludur, sizi ve başka her şeyi yapan ayni enerjidir. Sizin görme, işitme, dokunma, tat ve koku duyularınız evrende mevcut olan birçok diğer farklı tipte ve frekanstaki formları fark etmekte yetersizdir.

Einstein ve onu takip eden diğer kuantum bilimcileri ortaya attıkları teorilerinde bahsettikleri savlarını ispatladıkları pek çok deneyin sonunda insan bedeni dahil tüm fiziksel maddenin uzay ve zamana bağlı olmayan enerji paketlerinden yap ildiğini kanıtlamışlardır. Bu Evrensel Enerji Alanının sinirleri yoktur.

Değerli Rus bilim adamı Semiyon Kirlian kendi bulduğu ultra hassas bir kamera yöntemi ile fotoğrafladığı insanların, hayvanların ve bitkilerin fiziksel bedenlerinin etrafındaki renkli ışık enerji alanını göstermiştir. Vücudumuzu bir ipek böceği kozası gibi saran bu enerji alanına Aura denmektedir.

Biorenerji niçin bütün hastalıklara iyi gelir?

Bilim ayrıca zihnin sinirleri olmadığını kanıtlamıştır. Bir kişinin düşünceleri ve hisleri, yasama enerjisini çok büyük ölçüde etkilemektedir. Buda fiziksel yada psikolojik bütün sağlık problemlerinin %90 ‘inin zihinsel nedenlere dayanmasını net bir şekilde izah eder.

Geriye kalan %10 da ise genetik (karmık) ve çevresel faktörler söz konusudur. Ista bu yüzden holistik (bütüncül) bir evren modeli ile desteklenen biyoenerji Terapisi, holistik (bütüncüldür) ve şifa süreci boyunca bütün vücudu ele alır. Bu yönüyle çok olağanüstü bir terapi metodudur.

Biyoenerji seanslarında daima bütün vücut ile çalışılmakla birlikte, şikâyet konusu bölge için biraz daha fazla zaman ayrılır. Netice olarak, Biyoenerji Terapisi, yani Şifa vücutta oluşmuş veya oluşmakta olan bütün rahatsızlıkları (sistem bozukluklarını) ortadan kaldırır, kişiyi sağlığına kavuşturur.

Kısaca, Şifa’nın çalışma alanı, asla yaşanan rahatsızlık yada semptomların ortaya çektiği bölge ile sinirli değildir.

Şifa (Biyoenerji Tedavisi), tüm vücudun balans ayarının yapılması işlemidir.